Bir tarafta belirsizlik, bir tarafıyla sessizlik… Kulis çalışmaları ise tüm hızıyla devam ediyor. Tam bir sinir harbi. AK Parti İstanbul İl Başkanlığı kongre hazırlıklarını yaparken bir taraftan da değişecek ilçe başkanlıklarını belirlemiş. 39 ilçeden 16-17’sinin değişmesine kesin gözüyle bakılıyor. İlçe başkanlığı yarışında Hüseyin Turan epey mesafe aldı. Onun bu kulvar mı, bir başka alanda mı yarışmak istediği tartışma konusu tabi. Ama AK Parti’de görevin istenmediği, verildiğinde kabul edilmesi gerektiğini bilecek kadar siyasi terbiyesi olan biri. Dilek Demiral macerasından sonra yenilerinin deneneceği ihtimalini vermiyorum açıkçası.
Bir de yeni yeni Mustafa Saral alternatifi dillendirilmeye başlandı. Açıkçası Silivripspor’un başına getirilirken çok fazla başarı şansı vermemiştim. Liderlik ve yönetim kabiliyeti görmediğimden. Şimdi mi? Sürprizlere açık bir yapısı var. Azimli de… Sessizliğinin ardında, çok şey gizli. Bu görev ayıracağı zamanı var mı orası çok şüpheli işte. Gerçi insan istedikten sonra olmayacak bir şey yok!
Olacakların önüne geçemediğimiz veya belirleme konusunda elimizde olmadığında en güzel söz; Hayırlısı olsun!
YALÇIN YÖNET, İKİNCİ KEZ BABA OLDU
Nergis ve Yalçın Yönet’in kısa bir süre önce ikinci çocukları dünyaya geldi. Minik bebeklerine sağlık ve güzel bir ömür dilerken, Yönet ailesini kutluyorum…
Kim tutar seni kim?
Kendi yüreğinden başka?
Boş ver be yaşı!
Gönlün ne kadar genç ondan haber ver?
Şöyle atıp koyu grileri siyahları sabahtan;
Sarı bir kaşkol atabiliyor musun boynuna,
Ondan haber ver?
Koyma bir kenara yüreğini, aç kapılarını,
Gelene geçene yol verme girsin içeri diye,
Ama gömme başını toprağa bir çift güzel göz uğruna.
Bilirim yine yeşerecek bir çiçek bulursun bir dalda,
Ama aklını kaybedecek kadar bir aşk varsa avuçlarında,
Bırak aksın yollarına.
Yağ geç, yık geç kimse inanmazsa;
İnanmasın, sen inan yüreğine.
Hem ona geçmezse kime geçer sözün?
Büyü büyü!
Bak ellerin ayakların kocaman,
Aklın da maşallah yerinde;
E, ne diye tutarsın yüreğini uçmasın diye,
Akıllı ol, yüreğin gelir peşinden,
Boş ver yaşı başı,
Aşk var mı aşk, ondan haber ver?
Takılmışsın yüzündeki, gözündeki çizgilere;
O çizgilerin yüreğine neler kazıdığını düşün,
Atmak mı istiyorsun kendini dereye,
Soğuk bir kış günü.
Öl gitsin...
Parayı pulu savurup,
Bir balıkçı köyünde balık mı tutmak istediğin,
Savrul gitsin.
Boş ver be yaşı başı,
Kim tutar seni kim,
Kendi yüreğinden başka?
Aklını al da öyle git.
İster bir duvara, ister bir odaya,
Kıra bayıra vur da git!
Dert etme ellerini, onlar da gelir,
Seninle birlikte bırakmadıkça birine.
O biri de gelir, gerçekten istediğin oysa,
Seveceksen ve öleceksen uğruna!
Yaşa be yaşa da öyle git, gireceksen toprağa.
Yaş 70’e gelse bile, hayat daha bitmemiş,
Sen mi biteceksin?
Çekeceksen bile bayrağı;
"Yaşadım ulan dibine kadar" diyemeyecek misin?
Can Yücel